Gazeteci Ayşenur Arslan, Halk TV'deki Medya Mahallesi programında yaptığı yorumlar nedeniyle hakkında açılan "terör örgütü propagandası" davasından oy birliğiyle beraat etti. İçişleri Bakanlığı önünde yaşanan saldırıyla ilgili değerlendirmeleri nedeniyle hedef gösterilen Arslan'ın davası, kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. İşte, davanın detayları ve Arslan'ın savunması...
Davanın Gerekçesi ve İddianame
Ayşenur Arslan hakkında açılan davanın temelini, 1 Ekim 2023 tarihinde İçişleri Bakanlığı önünde gerçekleşen saldırıya ilişkin yaptığı yorumlar oluşturuyordu. İddianamede, Arslan'ın programdaki sözlerinin "toplum içerisinde kargaşa ve infial oluşturacak nitelikte terör örgütleri tarafından gerçekleştirilmesi muhtemel eylemlere yönelik yol gösterici ve fikir verici olduğu" değerlendirmesi yapılmıştı. Arslan hakkında 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyordu.
Savunmalar ve Mahkeme Süreci
Duruşmada ilk olarak söz alan Arslan'ın avukatlarından Uğur Poyraz, suçlamaların büyük bir talihsizlik olduğunu belirterek, "Kim, Ayşenur Arslan'ı dinleyip de nereye saldırdı? Somut bir sonucu olması lazım. Ama muğlak bir şekilde insanları ‘suça teşvik ediyorsun’ deniliyor. Bu, abesle iştigaldir" ifadelerini kullandı. Poyraz, mahkeme başkanına seslenerek, tarihi bir gönderme yaparak, "Ya onların idamına karar veren Ali Elverdi gibi anılacaksınız ya da şerefle anılacaksınız. Size güveniyorum" dedi.
Bir diğer avukat İlker Göktaş ise, "Kopyala yapıştır bir mütalaa ile Ayşenur Arslan hakkında ceza isteniyor. Sanık lehine delillerin toplanması, savcılığın görevi. Ancak bu yapılmamış. Ayşenur Arslan, sözleriyle kime yol göstermiş?" şeklinde konuştu. Göktaş, şu önemli soruları da gündeme getirdi:
- Müvekkilim PKK’ya terör örgütü dediği için mi burada yoksa terör propagandası yaptığı için mi burada?
- Sırrı Süreyya Önder’in cenazesinde teröristbaşının mesajı okundu, MHP lideri Devlet Bahçeli teröristbaşını TBMM’ye çağırdı. Benim müvekkilimin sözleri mi terör örgütü propagandası oldu?
Duruşmada savunma yapan avukat Sebla Öztürk de, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını, müvekkilinin bir gazeteci olarak basın özgürlüğü çerçevesinde kamuoyunu aydınlattığını vurguladı.
Ayşenur Arslan'ın Son Sözleri
Mahkeme başkanı, Ayşenur Arslan'a son sözünü sordu. Arslan, "50 yıllık gazetecilik kariyerim sonunda terör örgütü propagandasıyla suçlanmak fena geliyor. Beraat demiyorum, adalet diyorum" şeklinde konuştu. Arslan'ın bu sözleri, duruşmaya damgasını vurdu.
Beraat Kararı ve Sonuç
Mahkeme, yapılan savunmalar ve Arslan'ın son sözlerinin ardından karar için ara verdi. Aranın ardından mahkeme, oybirliğiyle Ayşenur Arslan'ın beraatine karar verdi. Bu karar, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Ayşenur Arslan'ın beraat kararı, Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü tartışmalarının yoğunlaştığı bir dönemde geldi. Bu karar, gazetecilerin eleştirel yorumlarının cezalandırılmasına karşı bir duruş olarak yorumlanabilir. Ancak, benzer davaların devam etmesi, Türkiye'deki basın özgürlüğünün hala kırılgan bir zeminde olduğunu gösteriyor. Gazetecilerin görevlerini yaparken daha özgür ve güvende hissetmeleri için yasal düzenlemelerin yapılması ve yargı uygulamalarının iyileştirilmesi büyük önem taşıyor.