ABD Bölge Yargıcı Royce Lamberth, Başkan Donald Trump yönetiminin, "Radio Free Europe"a yönelik ödenek kesintileriyle ilgili davada, söz konusu kuruluşa 12 milyon dolar ödeme yapılmasına karar verdi. Bu karar, Trump yönetiminin medya kuruluşlarına yönelik politikaları açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Davanın Arka Planı
Başkent Washington'daki federal mahkemede görülen davada Yargıç Lamberth, ABD Küresel Medya Ajansının (USAGM), Nisan ayı ödemesi olarak "Radio Free Europe"a 12 milyon dolar aktarmasına hükmetti. Kararda, yürütmenin Kongre tarafından onaylanmış fonları tek taraflı olarak iptal edemeyeceği belirtildi. Bu durum, yürütme organının yetkileri ve Kongre'nin bütçe üzerindeki denetimi arasındaki dengeyi bir kez daha gündeme getirdi.
Trump yönetiminin, hükümet tarafından finanse edilen bazı uluslararası yayın organlarının bütçelerinde ve personel yapısında daralmaya gidilmesi kararı alınmıştı. Bu kapsamda, "Amerika'nın Sesi" (Voice of America), "Radio Free Europe" ve "Radyo Marti" gibi kuruluşların faaliyetlerinin sınırlandırılması talimatı verilmişti. Kısıtlamalar kapsamında birçok gazetecinin sözleşmelerinin feshedildiği ve ödeme süreçlerinin aksadığı belirtilmişti.
Radio Free Europe'un Tepkisi
Radio Free Europe'un avukatları, mahkemeye yaptıkları başvuruda, fonların sağlanmaması halinde birçok çalışan için işten çıkarılma riskinin doğduğunu kaydetti. Yargıç Lamberth, 23 Nisan tarihli kararında da Başkan Trump yönetiminin, "Amerika’nın Sesi" haber kuruluşunun kapatılmasına yönelik çabalarının durdurulması gerektiğine hükmetmişti. Bu kararlar, basın özgürlüğü ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından büyük önem taşıyor.
Trump Yönetiminin Medya Politikaları
ABD Başkanı Trump, başta VOA olmak üzere ABD hükümeti tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçenin ve personel sayısının düşürülmesi kararı vermişti. Bu kapsamda ABD Küresel Medya Ajansına bağlı yayın organlarının fonksiyonlarının "asgari seviyeye indirilmesi" öngörülmüştü. Ardından VOA'da çalışan gazetecilerin idari izne çıkarıldığı ifade edilmişti.
Söz konusu adımların ardından, Voice of America çalışanları 22 Mart'ta alınan kararların hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle federal yönetime karşı dava açtıklarını açıklamıştı. Bu gelişmeler, Trump yönetiminin medya üzerindeki etkisini ve bu durumun hukuki sonuçlarını gözler önüne seriyor.
Bu karar, Trump yönetiminin medya kuruluşlarına yönelik politikalarının yargı tarafından sınırlandırılabileceğini gösteriyor. Radio Free Europe'a yapılacak olan 12 milyon dolarlık ödeme, kuruluşun faaliyetlerine devam etmesi ve gazetecilerin işten çıkarılma riskinin azalması anlamına geliyor. Ancak, Trump yönetiminin medya üzerindeki baskısının devam edip etmeyeceği ve benzer davaların yaşanıp yaşanmayacağı merak konusu olmaya devam ediyor. Bu süreç, ABD'deki basın özgürlüğü ve hükümetin medya üzerindeki rolü konularında önemli tartışmaları beraberinde getirecektir.