Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın NATO zirvesi sırasında gerçekleştirdiği üçlü zirve, Suriye'nin geleceği açısından kritik bir dönemeç olarak değerlendiriliyor. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile yapılan görüşmeye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da online olarak katılması, zirvenin önemini bir kat daha artırdı. Peki, bu sürpriz zirvede neler konuşuldu ve Suriye için hangi adımlar atılacak?
Zirvenin Kilit Detayları
Yaklaşık iki saat süren görüşmede, taraflar Riyad'da daha önce Donald Trump ile Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad arasında yapılan toplantının gündemini detaylı bir şekilde ele aldı. Görüşmenin odak noktasında Suriye halkının güvenliği, istikrarı ve refahı yer aldı. Bakan Fidan, Suriye halkının bu beklentilerini dile getirerek, ABD'nin Suriye yönetimiyle angajmanını sürdürmesinin önemine vurgu yaptı.
Fidan ayrıca, Suriye'nin DEAŞ ile mücadelede kararlı bir tutum sergilediğini ve kalan kapasitelerinin hedef alınmaması gerektiğini belirtti. Bu açıklama, Türkiye'nin Suriye'deki terör örgütleriyle mücadeledeki hassasiyetini bir kez daha ortaya koydu.
ABD'den Destek Mesajı
Amerikan tarafı, Suriye'nin yeniden ayağa kalkmasına destek vermek istediklerini dile getirerek, "Karşılıklı güvenin tesisi önem taşıyor. Terörle mücadelede kararlılık gösterilmesi büyük önem arz ediyor" açıklamasında bulundu. Bu destek mesajı, ABD'nin Suriye'deki çözüm sürecine aktif katılım gösterme niyetinde olduğunu gösteriyor.
Suriye heyeti ise uluslararası toplumla daha fazla entegrasyon sağlamak istediklerini ve halkın istikrar ile refaha ulaşması için bir şans verilmesini talep etti. Ayrıca, uygulanan yaptırımların kaldırılmasının gerekliliğine dikkat çekti. Bu talep, Suriye'nin ekonomik olarak yeniden toparlanabilmesi için uluslararası destek arayışında olduğunu gösteriyor.
Suriye'nin Geleceği Ne Olacak?
Üçlü zirve, Suriye'nin geleceği için umut verici bir adım olsa da, çözüm bekleyen birçok sorun hala devam ediyor. Tarafların karşılıklı güven tesis etmesi, terörle mücadelede kararlılık göstermesi ve Suriye halkının refahı için ortak adımlar atması gerekiyor.
Zirvede ele alınan konuların hayata geçirilmesi ve somut adımlar atılması halinde, Suriye'nin istikrara kavuşması ve bölgedeki gerginliğin azalması mümkün olabilir. Ancak, bu sürecin başarıya ulaşması için tüm tarafların yapıcı bir tutum sergilemesi ve işbirliği yapması şart.
Suriye için yapılan bu üçlü zirve, bölgedeki dengeleri değiştirebilecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Zirveden çıkan sonuçların ve atılacak adımların, Suriye halkının geleceği üzerinde büyük bir etkisi olacak. Uluslararası toplumun Suriye'ye destek vermesi ve çözüm sürecine katkıda bulunması, bölgenin istikrarı için hayati önem taşıyor.