
SDG ve Suriye Ordusu Birleşiyor! Tarihi Anlaşma Mı?
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Suriye hükümeti arasında tarihi bir anlaşmaya varıldı. SDG Komutanı Mazlum Abdi, Şam yönetimi ile SDG'nin Suriye ordusuna katılımı konusunda prensipte anlaştıklarını duyurdu. Bu gelişme, bölgedeki dengeleri nasıl etkileyecek? İşte detaylar...
SDG ve Suriye Ordusu Entegrasyonu İçin Mekanizma Kuruluyor
SDG Komutanı Mazlum Abdi, Associated Press'e (AP) verdiği röportajda, Şam'daki merkezi hükümetle birleşmek üzere bir "mekanizma" üzerinde anlaştıklarını belirtti. 10 Mart'ta imzalanan anlaşma, SDG'nin güçlerini yeniden kurulan Suriye ordusuyla birleştirmeyi öngörüyor. Ancak, SDG'nin orduya bir birim halinde mi katılacağı, yoksa üyelerin bireysel olarak mı katılacağı konusundaki belirsizlikler giderilmeye çalışılıyor. Abdi, "On binlerce asker ve binlerce iç güvenlik gücünden oluşan büyük bir sayıdan bahsediyoruz," dedi. "Bu güçler, diğer küçük gruplar gibi Suriye ordusuna tek başlarına katılamazlar. Aksine, Savunma Bakanlığı kurallarına göre oluşturulmuş geniş askeri yapılar halinde katılacaklar."
Abdi, Savunma Bakanı ve diğer askeri yetkililerle birlikte "uygun mekanizmaları" belirlemek üzere çalışacak bir komite oluşturduklarını da sözlerine ekledi. SDG komutanlarının ve üyelerinin Savunma Bakanlığı ve ordu komutanlığında etkin görevler alacağını umduğunu belirtti. Bu entegrasyonun, Suriye ordusunun gücüne güç katacağı düşünülüyor.
SDG'nin Gücü ve Deneyimi
SDG, on yılı aşkın bir süredir Irak ve Suriye'nin büyük bir bölümünü kontrol eden IŞİD'e karşı mücadelede önemli bir rol oynadı. ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun yardımıyla Mart 2019'da Doğu Suriye'de IŞİD'in elinde kalan son toprak parçasından da söküp attı. Abdi, SDG güçlerinin "Deneyimleri ve uzun süredir verdikleri askerlik hizmetleri sayesinde Suriye ordusunda saygın bir yer edinecekler[ini]" söyledi. Bu deneyimlerinin "ordunun güçlenmesine yardımcı olacağını" da ekledi. Ayrıca, Kuzeydoğu Suriye'deki polis gücünün de ülkenin iç güvenlik güçleriyle birleşeceğini belirtti.
Bu ayın başlarında Şam'a yaptığı ziyarette, Dışişleri ve Savunma Bakanları da dahil olmak üzere yetkililerle bir araya gelerek SDG'nin orduya dahil edilmesi mekanizması konusunda "prensipte anlaşmaya" vardıklarını söyledi. Bu görüşmeler, artan gerilimler ortasında gerçekleşti. Şam, SDG kontrolündeki bölgelerin katılmadığı parlamento seçimleri düzenledi. Ayrıca, Suriye'nin kuzeyindeki Halep şehrinde güvenlik güçleri ile Kürt savaşçılar arasında çatışmalar çıktı.
Anlaşmanın Bölgesel Etkileri ve Türkiye'nin Tutumu
Abdi, Şam ile Kürt güçleri arasındaki anlaşmanın uygulanmasının, yaklaşık yarım milyon insanın ölümüne yol açan 14 yıllık iç savaştan kaynaklanan ülkedeki diğer birçok sorunun çözümüne de yardımcı olabileceğini söyledi. Ayrıca, gelecekte bu tür mezhep temelli saldırıların önlenmesi için, tüm Suriyelilerin eşit haklara sahip olduğu ve devletin inşasına katılacağı bir anlaşmaya varılması gerektiğini vurguladı.
SDG'nin birleşik bir devlet içinde "yetkilerin merkez ve iller arasında dağıtıldığı" ademi merkeziyetçi bir yönetim biçimini savunduğunu belirtti. Şam'daki merkezi hükümet, ademi merkeziyetçiliğin ülkenin fiili olarak bölünmesine yol açacağından endişe duyuyor. Ancak Abdi, Mart anlaşmasının uygulanmasının Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil, ekonomik ve askeri kurumların Şam merkezli otorite altında birleşeceği anlamına geleceğini de sözlerine ekledi.
Türkiye'nin SDG'nin Suriye Ordusuyla dağıtılmadan iç bütünlüğe sahip bir birim olarak bütünleşmesini kabul edip etmeyeceği ise belirsizliğini koruyor. Ankara, SDG'yi Türkiye'de on yıllarca devam eden bir isyanı örgütleyen Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile bağlantıları dolayısıyla bir terörist grup olarak görüyor. Abdi ise, "Biz Suriyeliler olarak -şu anda olduğu gibi- anlaşma içinde olursak Türkiye'nin Suriye'ye müdahale için hiçbir bahanesi kalmayacağına inanıyorum," dedi ve "Türkiye'nin tutumunda SDG'nin Suriye ordusuna katılımı konusunda bir miktar esneklik gözlemledik[lerini]" ekledi.
SDG ve Suriye ordusunun birleşme kararı, bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirebilir. Bu anlaşmanın Suriye'ye barış ve istikrar getirmesi umuluyor. Ancak, Türkiye'nin tutumu ve diğer bölgesel aktörlerin tepkileri, sürecin nasıl ilerleyeceğini belirleyecek.