Savaş Kutsal mı? İnsanlık Savaşları Neden Kutsadı?
Gündem

Savaş Kutsal mı? İnsanlık Savaşları Neden Kutsadı?


06 October 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 06 October 2025

Savaş, insanlık tarihinin en karanlık ve karmaşık olgularından biridir. Yüzyıllardır süregelen çatışmalar, sayısız can kaybına, acıya ve yıkıma neden olmuştur. Peki, bu kadar yıkıcı ve acımasız olan bir olgu, neden bazı toplumlar tarafından kutsanmıştır? Savaşın kutsanmasının ardındaki nedenleri ve barışın önemini bu yazıda ele alacağız.

Savaşın Kutsanmasının Nedenleri

Savaşın kutsanması, farklı kültürlerde ve dönemlerde farklı nedenlere dayanmıştır. Bu nedenlerden bazıları şunlardır:

  • Dini İnançlar: Bazı dinlerde, savaşta ölmek şehitlik olarak kabul edilir ve cennetle müjdelenir. Bu inanç, savaşın kutsallaşmasına ve savaşçıların cesaretlendirilmesine katkıda bulunmuştur. Örneğin, İslam devletlerindeki gaza kavramı, din uğruna yapılan savaşları kutsallaştırmıştır.
  • Toprak ve Sınır Anlayışı: Ülke sınırlarını genişletmek ve topraklarını büyütmek amacıyla yapılan savaşlar, vatanseverlik duygularıyla birleşerek kutsallaşmıştır. Toprak, milletin kimliği ve bağımsızlığı için vazgeçilmez bir unsur olarak görülmüş ve bu uğurda savaşmak yüceltilmiştir.
  • Kahramanlık ve Cesaret: Savaşta gösterilen kahramanlık ve cesaret, toplumlar tarafından takdir edilmiş ve ödüllendirilmiştir. Savaşçılar, milletin gururu ve sembolü haline gelmiş, savaş anıları destanlara ve efsanelere konu olmuştur.
  • Psikolojik Nedenler: Toplumların psikolojisi, daima güçten yana olmuştur. Güç de savaşarak gösterilebilir. Bunun içindir ki insanlık tarihi boyunca savaş kutsanmıştır. Çünkü güçlü olan kazanır, kazanan ise güçlüdür.

Savaşın Acı Gerçekleri

Savaşın kutsanması, savaşın acı gerçeklerini görmezden gelmeye yol açabilir. Savaş, ölüm, sefalet ve israf üreten bir felakettir. Savaş insan onurunu yok eder ve en çok sıradan askerleri ve yoksul halkı vurur. Modern hemşireliğin kurucusu Florence Nightingale'in dediği gibi: "Savaş kahramanlık değil; ölüm, sefalet ve israf üreten bir felakettir. Savaş insan onurunu yok eder."

Barışın Önemi

Savaşın yıkıcı etkileri göz önüne alındığında, barışın önemi daha da belirginleşmektedir. Barış, uyum, huzur ve refahın temelidir. Barışın hakim olduğu bir dünyada, insanlar daha güvenli ve mutlu bir şekilde yaşayabilirler. Savaş karşıtı olmak yerine, barış yanlısı tutum sergilemek, insanlık için daha anlamlı bir yaklaşımdır. Barış lafı uyum gerektirir, kan dökmez lakin savaşı bitirmek gibi bir misyonu vardır ve en az onun kadar zordur.

Türkiye, terörle mücadelede önemli adımlar atmış ve barış sürecine girmiştir. Bu süreçte, savaşı kutsamaktan vazgeçip, barış yanlısı bir tutum sergilemek, ülkemizin geleceği için hayati önem taşımaktadır. Şehit cenazelerine siyah gözlükleri makam araçları ve çamursuz ayakkabıları ile katılan muhalefet partililerin çoğu terör örgütünün kapatılması, silahların bırakılması sürecinden rahatsızlar. Barış olmasın! Peki ne olsun savaş devam mı etsin?! Sessizlik …