Rap dünyasının tanınmış isimlerinden Sansar Salvo, gerçek adıyla Ekin Can Arslan, babasına şiddet uyguladığı iddiasıyla yargılandığı davadan tahliye edildi. Olay, Arslan'ın sosyal medya hesabında paylaştığı görüntülerle kamuoyuna yansımıştı. Arslan, babasına şiddet uyguladığı iddiasıyla tutuklanmış ve bugün Anadolu Adalet Sarayı'nda hakim karşısına çıkmıştı.
Duruşmada Neler Yaşandı?
Duruşmaya, müşteki Gazi Arslan, sanık Ekin Can Arslan, taraf avukatları ve rap sanatçısı Fuat Ergin katıldı. Sanık Ekin Can Arslan, mahkemeye SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile bağlandı. Arslan savunmasında, babasının eline video çekip itiraf almak için gittiğini, videolarda tokat gibi duyulan seslerin aslında tükürük sesi olduğunu iddia etti. Ayrıca, ailesinin vefatlar sonrası kendisini vesayet altına almaya çalıştığını belirtti.
Arslan, "Ben babamın eline video çekip itiraf almak için girmiştim. Avukattı kendisi, evine video çekerek itiraf almak için gitmiştim. Videolarda 2 tane ses var tokat gibi duyuluyor ama tokat yok ben tükürmüştüm... Yakasına yapıştım ama ufak bir kargaşa oldu. Sonra ben videoyu sildim. Çok öfkelenmiştim babam bunu reddedince." şeklinde konuştu.
Müşteki Gazi Arslan ise oğlundan şikayetçi olmadığını belirterek, "O gün saat akşam 8-9 civarı eve geldi... Öfkeli hali devam etti, ben de kalktım karşılıklı bir itişme oldu. Göğüsüme doğru 3-4 yumruk yedim. Sonra komşular kapıyı çaldı. Kendisi o sırada videoya almış. Daha sonra sanık evden ayrıldı." dedi.
Mahkemenin Kararı
Mahkeme, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre ve delillerin toplanmış olması hususunu dikkate alarak tahliyesine hükmetti. Sanık Arslan'ı "babasına yönelik basit yaralama" suçundan 9 ay hapis cezasına çarptıran hakim, takdiri indirim uygulayarak cezanın 7 ay 15 güne indirilmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Bu karar, rap camiasında ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Sansar Salvo'nun hayranları, sosyal medyada tahliye kararını sevinçle karşıladı. Ancak, bazı kesimler kararın yetersiz olduğunu ve şiddetin hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini savundu. Davanın sonucu, aile içi şiddet ve sanatçıların kamuoyu önündeki sorumlulukları konularında tartışmaları yeniden alevlendirdi.