Roboski Katliamı: 160 Ay Geçti, Failler Neden Hala Yargılanmıyor?
Gündem

Roboski Katliamı: 160 Ay Geçti, Failler Neden Hala Yargılanmıyor?


28 April 20255 dk okuma22 görüntülenmeSon güncelleme: 04 July 2025

Roboski katliamı, Türkiye'nin yakın tarihine kara bir leke olarak kazınmıştır. Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde, 28 Aralık 2011 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 34 sivil vatandaş hayatını kaybetmişti. Aradan geçen 160 aya rağmen, bu acı olayın failleri hala yargı önüne çıkarılmamış olması, kamuoyunda büyük bir infiale neden olmaktadır.

Roboski İçin Adalet Girişimi'nden Sert Tepki

Roboski İçin Adalet Girişimi, katliamın 160. ayında Ankara'da Sakarya Caddesi'nde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Ellerinde "Katiller bulunsun, Roboski bir daha asla" pankartı taşıyan grup, İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesi Tanju Gündüzalp'in açıklamalarıyla dikkat çekti. Gündüzalp, Roboski'nin cezasızlık ve hukuksuzluğun kanlı hafızası olduğunu vurgulayarak, "Unutulmasın, ancak hukukun ayaklar altına alındığı, cezasızlığın politika haline geldiği düzenlerde, katliam sorumluları yargılanmaz. 100 yıllık katliamlar da Roboski de, cezasızlık ve düzenin kanlı hafızasıdır" dedi.

Adalet Talebi Yükseliyor

Roboski katliamının bir insanlık suçu olduğunu belirten Gündüzalp, adalet sağlanmadan gerçek barışın, özgürlüğün ve demokrasinin mümkün olamayacağının altını çizdi. Gündüzalp, "Roboski'den hesap sorulmadıkça, 'Bir daha asla' diyemeyeceğiz. İktidarın şiddet, baskı ve cezasızlık politikalarına karşı buradayız. Roboski'nin sorumluları yargılanana kadar, adaleti haykırmaya devam edeceğiz. Tüm yaşam hakkı ihlalleri için; cezasızlığa hayır, Roboski'nin failleri yargılansın, hakikat ortaya çıksın" çağrısında bulundu. Bu çağrı, katliamın aydınlatılması ve sorumluların yargılanması için verilen mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Türkiye'de Cezasızlık Kültürü ve Roboski

Roboski katliamı, Türkiye'deki cezasızlık kültürünün en acı örneklerinden biridir. Bu durum, toplumun adalete olan inancını zedelemekte ve yeni hak ihlallerinin önünü açmaktadır. Roboski'de yaşananların aydınlatılmaması, benzer olayların tekrar yaşanmaması için önemli bir engel teşkil etmektedir. Türkiye'nin hukuk devleti ilkesine bağlılığı, bu tür olayların üzerine gidilmesi ve sorumluların yargı önüne çıkarılmasıyla kanıtlanabilir.

Roboski katliamının üzerinden geçen 160 ay, adaletin sağlanması için verilen mücadelenin ne kadar uzun ve zorlu olduğunu göstermektedir. Ancak, Roboski İçin Adalet Girişimi gibi sivil toplum kuruluşlarının ve duyarlı vatandaşların çabaları, bu mücadelenin asla pes edilmemesi gerektiğini hatırlatmaktadır. Roboski'nin failleri yargılanana kadar, adalet talebi yükselmeye devam edecektir. Bu trajik olay, Türkiye'nin insan hakları ve hukuk devleti standartlarını yükseltmesi için bir dönüm noktası olmalıdır.