1972 yılında İstanbul’dan İzmir’e taşınan diş hekimi Efe Erginer ve ailesinin hayatı, beklenmedik bir sanat eseriyle değişti. Şair İdris Pura'nın veda yemeğinde hediye ettiği iki tablodan biri, dikkat çekici bir peyzajdı. Diğeri ise, o dönemlerde pek rastlanmayan guaj boya tekniğiyle yapılmış büyüleyici bir İstanbul manzarasıydı. Bu manzara, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk kadın ressamlarından birine, Muide Esad'a aitti.

Muide Esad Kimdir?

Muide Esad, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde yaşamış, öncü bir kadın sanatçıdır. Sadullah Paşa'nın torunu ve ilk Milli Kongre'nin kurucusu Esad Işık Paşa'nın kızı olan Esad, 1914 yılında kızlar için açılan Güzel Sanatlar Akademisi'nin 2 numaralı öğrencisiydi. Bu durum, onun sanata olan tutkusunu ve dönemindeki kadınların eğitimine verilen önemi göstermesi açısından önemlidir. Muide Esad, yeteneği ve azmiyle sanat dünyasında kendine bir yer edinmeyi başarmış, ancak eserleri uzun süre gün yüzüne çıkmamıştır.

Muide Esad'ın hayatına dair daha fazla bilgiye ulaşmak için aşağıdaki kaynaklara göz atabilirsiniz:

• Güzel Sanatlar Akademisi Arşivi
• Osmanlı Dönemi Sanatçıları Biyografileri
• Sanat Tarihi Dergileri

Tablonun Hikayesi

İzmir'deki bir evin duvarında yarım asırdır asılı duran Boğaziçi tablosu, tesadüfen keşfedildi. Diş hekimi Efe Erginer'in ailesi, bu tablonun değerini uzun süre fark etmedi. Ancak, sanat tarihçileri tarafından yapılan incelemeler sonucunda, tablonun Muide Esad'a ait olduğu belirlendi. Bu keşif, sanat dünyasında büyük bir heyecan yarattı. Zira, Muide Esad'ın eserleri nadir bulunur ve sanat tarihine ışık tutmaktadır.

Tablonun keşfiyle birlikte, Muide Esad'ın hayatı ve sanatı yeniden gündeme geldi. Sanatseverler ve tarihçiler, bu önemli sanatçının eserlerini daha yakından tanımak için araştırmalar yapmaya başladı. Bu keşif, Osmanlı İmparatorluğu'nun kadın sanatçılarının rolünü ve önemini bir kez daha vurguladı.

Muide Esad'ın keşfedilen tablosu, Osmanlı sanatının zenginliğini ve çeşitliliğini gözler önüne seriyor. Bu eser, sadece bir tablo olmanın ötesinde, bir dönemin sosyal ve kültürel yapısını yansıtan önemli bir belge niteliği taşıyor. Sanat tarihçileri ve koleksiyoncular, bu nadide eseri yakından incelemek ve Muide Esad'ın diğer eserlerini de gün yüzüne çıkarmak için çalışmalarını sürdürüyor.