Naci Görür'den Korkutan Deprem Uyarısı: İstanbul'da 7'lik Şok!
Gündem

Naci Görür'den Korkutan Deprem Uyarısı: İstanbul'da 7'lik Şok!


27 May 20255 dk okuma13 görüntülenmeSon güncelleme: 14 August 2025

Türkiye'nin deprem gerçeği bir kez daha uzmanlar tarafından gündeme getiriliyor. Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul'da beklenen büyük depremle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Görür, depremin olup olmayacağı tartışmasının anlamsız olduğunu, asıl önemli olanın depreme karşı ne kadar hazırlıklı olduğumuz olduğunu vurguladı.

1999 Depremleri Milat Olmalıydı

Prof. Dr. Görür, Türkiye'nin aktif fay hatları üzerinde bulunduğunu hatırlatarak, 1999 Gölcük ve Düzce depremlerinin ardından yapılan uyarılara kulak verilmediğini belirtti. "O depremler bir milat olabilirdi" diyen Görür, son 25 yılda gerekli adımların atılmadığını ifade etti. Depremleri doğanın bir parçası olarak gören Görür, "Depremi durduramazsınız, dua etmekle fay hatlarını etkileyemezsiniz. Deprem, dünyanın nefesidir. Eğer deprem durursa, dünya ölür. Dolayısıyla bizim yapmamız gereken şey, doğayı durdurmak değil, onunla yaşamayı öğrenmektir" şeklinde konuştu.

Kumburgaz Fayı Alarm Veriyor

Marmara Denizi'ndeki aktif fay hatlarına dikkat çeken Görür, özellikle Kumburgaz fayı üzerinde durdu. 75 kilometre uzunluğundaki bu fay hattının büyük bir bölümünün henüz kırılmadığını belirten Görür, "1999 depremleri bu faylara ciddi bir stres transfer etti. Şu anda Marmara’da, özellikle Kumburgaz segmenti kırılmaya hazır durumda. Ve bu segment kırıldığında, 7’nin üzerinde bir deprem üretme potansiyeline sahip. Bu da demektir ki İstanbul başta olmak üzere tüm Marmara kıyıları doğrudan etkilenecek" uyarısında bulundu.

Silivri'nin Zemin Yapısı Riskli

Silivri'nin zemin yapısının riskli olduğunu vurgulayan Görür, gevşek ve suya doygun zeminlerin deprem dalgalarını büyüttüğünü söyledi. 1999'da Avcılar'da yaşananların benzerinin Silivri'de yaşanmaması için zemin etütlerinden başlayarak çok yönlü bir planlama yapılması gerektiğini belirtti. Görür, depreme karşı dirençli bir kentin sadece sağlam binalardan oluşmadığını, tüm bileşenlerin dayanıklılık anlayışıyla ele alınması gerektiğini ifade etti. "Yolundan köprüsüne, altyapısından hastanesine, okulundan kamu binasına kadar her şeyin depremi gözeterek inşa edilmesi gerekir. Ancak o zaman bir kent dirençli olur. Bu sadece inşaat meselesi değil, bir zihniyet ve yönetim meselesidir" dedi.

Yerel yönetimlere önemli sorumluluklar düştüğünü belirten Görür, bilimin ve uzmanların rehberliğinde hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. "Deprem dirençli kentler yaratmak için yerel yönetimler siyasi kaygılardan uzak, bilimle iç içe, şeffaf ve uzun vadeli planlar yapmak zorundadır. Halkla birlikte hareket edilmeli, toplumu da bilinçlendirmeliyiz. Çünkü dirençli bir kent, yalnızca yöneticilerin değil, halkın da sorumluluk aldığı bir kenttir" diye ekledi.

Prof. Dr. Naci Görür'ün uyarıları, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Hazırlıklı olmak, ihmalkar davranmamak ve bilimsel verilere kulak vermek, olası bir felaketin etkilerini en aza indirmek için hayati önem taşıyor. Unutmayalım, "Deprem değil, ihmal öldürür!"