MSB'den Suriye Açıklaması: Tek Silahlı Güç Kim Olmalı?
Gündem

MSB'den Suriye Açıklaması: Tek Silahlı Güç Kim Olmalı?


29 May 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 31 May 2025

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, haftalık basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayarak, Suriye'deki son gelişmeler ve Türkiye'nin Avrupa Güvenlik Eylem Fonu'na (SAFE) katılımı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle Suriye'deki silahlı yapılar ve terör örgütü SDG'nin geleceği konusundaki açıklamalar dikkat çekti.

Suriye'de Tek Silahlı Güç: Suriye Ordusu

MSB kaynakları, Suriye'deki son gelişmelerle ilgili sorular üzerine, Türkiye'nin bu konudaki tutumunu net bir şekilde ortaya koydu. Yapılan açıklamada, Suriye'de tek bir silahlı yapı olarak sadece Suriye ordusunun bulunması gerektiği ve SDG terör örgütünün Suriye ordusuna entegrasyonu konusundaki tutumun değişmediği vurgulandı.

MSB yetkilileri, Suriye'de barış ve huzurun tesisi için atılan her türlü olumlu adımı desteklediklerini, ancak bu sürecin şeffaf, kapsayıcı ve tüm tarafların meşru güvenlik kaygılarını dikkate alan bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, Suriye'de adem-i merkeziyetçi, ayrılıkçı gündemlere Suriye hükümeti ile iş birliği içinde müsaade edilmeyeceğinin altı çizildi.

  • Suriye'de tek silahlı güç Suriye ordusu olmalı.
  • SDG terör örgütü Suriye ordusuna entegre edilmeli.
  • Ayrılıkçı gündemlere izin verilmeyecek.

Türkiye'nin Avrupa Güvenlik Eylem Fonu'na Katılımı

Bakanlık kaynakları, Türkiye'nin Avrupa Güvenlik Eylem Fonu'na (SAFE) dahil olması ile ilgili sorular üzerine de önemli değerlendirmelerde bulundu. Ukrayna'daki savaş ve güncel küresel gelişmelere paralel olarak Avrupa'nın savunma kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmaların hız kazandığına dikkat çekildi.

Bu kapsamda, AB tarafından savunma tedarikine harcanmak üzere üye ülkelere 150 milyar Avroluk fon sağlanmasını öngören SAFE Tüzüğü'nün 27 Mayıs 2025 tarihinde AB Konseyi'nde kabul edildiği belirtildi. MSB yetkilileri, SAFE Mekanizması'nın prensip olarak Türkiye'nin de katılımına açık olmakla birlikte, tüzükte AB üyesi olmayan ülkelere yönelik birçok kısıtlayıcı tedbirin yer aldığına dikkat çekti.

Ayrıca, bu süreçte Türkiye de dahil AB üyesi olmayan müttefiklerin AB savunma ve güvenlik mimarisi dışında bırakılmasına veya bir pazarlık aracı olarak kullanılmasına yönelik girişimlere şahitlik edildiği ifade edildi. Avrupa güvenliğinin ancak kapsayıcılık, stratejik öngörü ve kolektif dayanışma ile güçlendirilebileceği, bunun için vizyoner bir yaklaşıma ihtiyaç olduğu vurgulandı.

Terörle Mücadelede Son Durum

Haftalık basın bilgilendirme toplantısında terörle mücadeledeki son durum da ele alındı. Buna göre, son bir haftada hudutlarda 6'sı terör örgütü mensubu 156 kişi yakalandı. 1 Ocak'tan bu yana hudutlarda 2 bin 335 kişi yakalanmış oldu. Suriye harekat alanında 8 Ocak'tan bu yana Tel Rıfat'ta 132 km, Münbiç bölgesinde 108 km tünel imhası gerçekleşti.

MSB'nin yaptığı bu açıklamalar, Türkiye'nin hem bölgesel güvenlik politikalarındaki kararlılığını hem de Avrupa savunmasına katkı sağlama konusundaki isteğini bir kez daha ortaya koyuyor. Özellikle Suriye'deki gelişmeler yakından takip edilirken, terörle mücadeledeki başarılar da Türkiye'nin güvenlik alanındaki etkinliğini gösteriyor.