Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen'in soru önergesine verdiği yanıtla, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Ülkü Ocakları arasında imzalanan protokole yönelik savunmasını yaptı. Tekin, bakanlığın merkez ve taşra teşkilat birimlerince imzalanmış 2 bin 471 protokolün halen yürürlükte olduğunu ve bu protokollerin öğrencilerin gelişimine katkı sağladığını belirtti.

Protokol Savunması ve Eleştiriler

Bakan Tekin, protokollerin öğrencilerin akademik, kültürel, sanatsal ve sosyal gelişimlerine katkı sağladığını vurgulayarak, "Bu protokoller aracılığıyla öğrencilerimizin akademik başarılarının yanı sıra sosyal, kültürel ve sanatsal gelişimlerine katkı sağlanmaktadır. Soru önergesine konu vakıf ile imzalanan protokol, yaygın eğitim faaliyetlerini içermekte ve tüm illeri kapsamaktadır" dedi. Ancak CHP Milletvekili Öztürkmen, MEB'in protokol imzaladığı tüm dernek ve vakıfların listesinin açıklanmasını talep etti.

Öztürkmen, "MEB, vakıf, dernek ve çeşitli kuruluşlarla toplam 2 bin 471 protokol imzalamış. MHP’nin gençlik örgütü Ülkü Ocakları ile imzalanan protokol bunlardan yalnızca biri. Üstelik Bakan Tekin, ‘Ülkü Ocakları ile imzalanan protokolün yaygın eğitim faaliyetlerini kapsadığını ve tüm illerde yürütüldüğünü’ itiraf ediyor" şeklinde konuştu. Ayrıca, MEB'in bu protokolleri neden sır gibi sakladığını sorgulayarak, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) gibi kuruluşların listede olmadığını iddia etti.

Tartışmalı Protokol ve Eğitimdeki Etkileri

Öztürkmen, cemaat ve tarikat vakıflarıyla yürütülen protokollerin ve ÇEDES gibi projelerin Milli Eğitim sistemine zarar verdiğini savunarak, velilerin çocuklarının okullarda kimlere emanet edildiği konusunda endişe duyduğunu belirtti. Bu bağlamda, Bakan Tekin'den protokol imzalayan tüm dernek, vakıf ve şahısların listesini açıklamasını talep etti.

• Protokollerin öğrencilerin gelişimine katkısı
• MEB'in protokol imzaladığı kuruluşların açıklanmaması
• Eğitim sistemindeki tartışmalı projeler

Milli Eğitim Bakanlığı ile Ülkü Ocakları arasındaki protokol tartışması, eğitimde iş birliği yapılan kuruluşların şeffaflığı ve bu iş birliklerinin eğitim üzerindeki etkileri konusunda önemli soruları gündeme getiriyor. Bu durum, kamuoyunun ve velilerin eğitim politikalarına yönelik beklentilerini ve endişelerini daha da artırıyor. Bakanlığın bu konuda nasıl bir adım atacağı ve protokollerin içeriği hakkında daha fazla bilgi verip vermeyeceği merak konusu.