İsrail polisinin Kudüs'te "Kutsal Cumartesi" ayinine katılmak isteyen Filistinli Hristiyanlara yönelik sert müdahalesi büyük tepki çekti. İddialara göre, polis ekipleri kilise girişlerini kapatarak, ibadet etmek isteyenleri coplarla darp etti ve müstehcen ifadeler kullandı. Bu olay, kutsal mekanlara saygısızlık olarak değerlendirilirken, bölgedeki gerginliği daha da tırmandırdı.

Kudüs'te Neler Yaşandı?

Görgü tanıklarının ifadelerine göre, İsrail polisi, Kıyamet Kilisesi'ne izinsiz girmeye çalışan kişileri engellemek isterken orantısız güç kullandı. Kadın ve yaşlı demeden coplarla müdahale eden polis, kilise içinde bulunan Hristiyanlara da sözlü tacizde bulundu. Anadolu Ajansı'nın haberine göre, tanıklar, polisin ibadet edenlere yönelik müstehcen ifadeler kullandığını belirtti.

İsrail'in Batı Şeria'da yaşayan Filistinli Hristiyanlara getirdiği kısıtlamalar da tepkilere yol açtı. Yaklaşık 50 bin Hristiyan'dan sadece 6 binine Kudüs'e geçiş izni verildi. "Kutsal ateş" ayinine katılmak isteyen birçok kişi, kimlik kontrolü gerekçesiyle engellendi ve kiliseye girişlerine izin verilmedi.

• Polis şiddeti
• Giriş kısıtlamaları
• Sözlü taciz

Kıyamet Kilisesi'nin Önemi

Hristiyan inancına göre Hz. İsa'nın çarmıha gerildiği ve göğe yükseldiğine inanılan Kıyamet Kilisesi, Hristiyanlar için en kutsal mekanlardan biri olarak kabul ediliyor. Paskalya Bayramı öncesinde kutlanan “Kutsal Cumartesi”, Hz. İsa’nın yeniden dirilişine ithafen anılıyor. Bu nedenle, bu günde yaşanan olaylar, Hristiyan dünyasında büyük üzüntü ve öfkeye yol açtı.

Kutsal Cumartesi, Hristiyanlar için büyük önem taşır. Bu günde, Hz. İsa'nın dirilişinin beklentisiyle kiliselerde özel ayinler düzenlenir ve dualar edilir. Kudüs'teki Kıyamet Kilisesi, bu ayinlerin en önemli merkezlerinden biridir. Ancak, İsrail polisinin müdahalesi, bu kutsal atmosferi bozdu ve Hristiyanların ibadet özgürlüğünü kısıtladı.

Olayın Sonuçları ve Tepkiler

İsrail polisinin Kudüs'teki Hristiyanlara yönelik müdahalesi, uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Birçok ülke ve sivil toplum kuruluşu, İsrail'in bu davranışını kınadı ve dini özgürlüklere saygı gösterilmesi çağrısında bulundu. Olayın, İsrail-Filistin ilişkilerini daha da gerginleştirmesi bekleniyor.

Bu tür olaylar, farklı inanç grupları arasındaki diyalog ve hoşgörünün önemini bir kez daha hatırlatıyor. Kutsal mekanlara saygı göstermek ve insanların ibadet özgürlüğünü korumak, barış ve huzurun sağlanması için hayati öneme sahip. Umuyoruz ki, bu tür olaylar bir daha yaşanmaz ve tüm inanç grupları, kutsal mekanlarda özgürce ibadet edebilirler.