Yeniden Refah Partisi Başkan Vekili Prof. Dr. Doğan Aydal, Kanal İstanbul projesiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Projenin İstanbul'da ciddi bir su krizine yol açabileceğini savunan Aydal, projenin birçok açıdan risk taşıdığını vurguladı. İşte Yeniden Refah Partisi'nin Kanal İstanbul eleştirileri ve projenin potansiyel etkileri.

Kanal İstanbul: Riskler ve İddialar

Prof. Dr. Doğan Aydal, yazılı açıklamasında Kanal İstanbul projesine yönelik endişelerini dile getirdi. Aydal'ın açıklamalarındaki dikkat çeken noktalar:

• Montrö Sözleşmesi: Projenin Montrö Sözleşmesi'nin Türkiye'ye sağladığı avantajları kaybettirebileceği endişesi.
• Askeri Riskler: Trakya bölgesindeki askeri güvenlik açısından potansiyel riskler.
• Su Kaynakları: İstanbul'a su taşıyan kaynakların tahrip olma ihtimali.
• Maliyet: Kanal üzerine yapılacak köprülerin yüksek maliyeti ve hafriyatın nereye döküleceği sorunu.
• Ticaret: Türkiye-Avrupa Birliği arasındaki ticaret hacminin olumsuz etkilenme olasılığı.
• Çevre: Tuna nehrinin atıklarının Marmara Denizi'ne akma riski.
• Deprem Riski: Bölgenin deprem kuşağında olması nedeniyle inşaatların risk taşıması.
• Altyapı: İnşaatlar nedeniyle zarar görecek elektrik, su, doğalgaz hatlarının yeniden yapım maliyetleri.
• Havalimanı: İstanbul Havalimanı altındaki kömür havzalarında oluşabilecek çökmeler.
• Yeraltı Suları: Trakya bölgesindeki yeraltı su seviyesinin düşmesi.
• Siyasi İddialar: Ortodoks Ekümenliğinin kanal ile İstanbul boğazı arasında Vatikan benzeri bir devlet kurma hayalleri.

Su Krizi İddiası Ne Anlama Geliyor?

Aydal, Kanal İstanbul projesinin İstanbul'daki su kaynaklarını olumsuz etkileyebileceğini ve bunun da ciddi bir su krizine yol açabileceğini savunuyor. Bu iddia, projenin çevresel etkileri konusundaki tartışmaları daha da alevlendiriyor. İstanbul gibi büyük bir metropol için su kaynaklarının korunması hayati önem taşırken, projenin bu konudaki potansiyel etkileri detaylı bir şekilde incelenmesi gerekiyor.

Prof. Dr. Aydal, "Kanal İstanbul projesi ve bölgedeki inşaat faaliyetleri, İstanbul’da ciddi bir su krizi oluşturabilir. Bu durum, sadece İstanbul'u değil, tüm bölgeyi etkileyebilir" ifadelerini kullandı.

Siyasi Boyut ve Spekülasyonlar

Aydal, açıklamasında projenin siyasi boyutuna da değinerek, "Siyaseten hem vazgeçmiş gözükmemek hem de önceden söz verilen, belki de müteahhitlerce parası önceden tahsil edilen binaları Katar, BAE ve yurtiçi sahiplerine vermek için böyle bir yol izliyor olabilirler" şeklinde konuştu. Bu ifadeler, projenin arkasındaki motivasyonlara dair çeşitli spekülasyonları da beraberinde getiriyor.

Kanal İstanbul projesi, başından beri tartışmalara yol açan bir proje oldu. Çevresel etkileri, maliyeti ve siyasi boyutları hala tartışma konusu olmaya devam ediyor. Yeniden Refah Partisi'nin bu açıklamaları, projenin geleceğiyle ilgili soru işaretlerini daha da artırıyor.