Uluslararası Af Örgütü, Türkiye'de yaşayan Suriyeli sığınmacı Ahmad Aabo'nun HIV teşhisi konulması ve "bulaşıcı hastalık taşıdığı" gerekçesiyle geçici koruma statüsünün kaldırılması üzerine acil eylem başlattı. Yaklaşık 13 yıldır Türkiye'de bulunan Aabo, bu kararla birlikte hayati öneme sahip ücretsiz HIV tedavisine erişimden mahrum bırakıldı. Peki, bu durumun ardında yatan sebepler neler? İşte detaylar...

Ahmad Aabo'nun Yaşadığı Zorlu Süreç

29 yaşındaki Ahmad Aabo, 2012 yılında refakatsiz bir çocuk olarak Türkiye'ye geldi. 2017'de Suriyeli bir sığınmacı olarak geçici koruma statüsü elde etti. Ancak Eylül 2023'te kan bağışı sırasında HIV pozitif olduğunu öğrendi. Sekiz ay boyunca tedaviye erişebildi. Ancak Nisan 2024'te yeni reçete yazdırmak istediğinde sosyal güvencesinin olmadığı belirtilerek geri gönderme merkezine gönderildi. Burada yaşadığı insanlık dışı muameleler ve tedaviye erişiminin engellenmesi, Aabo'nun durumunu daha da kötüleştirdi. Aabo yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "Gözetim altındayken tecrit edildim ve koğuşumun kapısından yemek atılarak, cinsel yönelimi ve HIV statüsü nedeniyle sözlü olarak taciz edildim."

Uluslararası Af Örgütü'nden Acil Eylem Çağrısı

Uluslararası Af Örgütü, Türkiye yetkililerine çağrıda bulunarak Aabo'nun sığınmacı statüsünün ve temel sağlık hizmetlerine erişim hakkının iade edilmesini talep etti. Örgüt, Göç İdaresi Başkanlığı'na hitaben yazılmış bir dilekçeyi imzaya açarak bu konuya dikkat çekmeyi amaçlıyor. Dilekçede, Aabo'nun Suriye'de yaşadığı zulüm ve hayatına yönelik tehditlerden kaçarak Türkiye'ye geldiği vurgulanırken, geçici koruma statüsünün iade edilmemesi nedeniyle hayati öneme sahip tedaviye erişemediği belirtiliyor.

Hukuki Süreç ve Karşılaşılan Engeller

Aabo'nun geçici koruma statüsünün iade edilmemesi kararına karşı yapılan başvurular reddedildi. Kararın iptali için açtığı dava ise hala sonuçlanmadı. Bu durum, Aabo'nun belirsizlik içinde yaşamasına ve tedaviye erişim konusunda sürekli engellerle karşılaşmasına neden oluyor. Bu süreçte Aabo yalnız olmadığını bilmeli ve desteklenmelidir. Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi ve Aabo'nun temel insan haklarını koruması büyük önem taşıyor.

• Geçici koruma statüsünün derhal iade edilmesi
• Ücretsiz ve kesintisiz HIV tedavisine erişimin sağlanması
• Geri gönderme merkezlerindeki insanlık dışı muamelenin sona erdirilmesi
• Hukuki süreçlerin hızlandırılması ve adil bir karar verilmesi

Ahmad Aabo'nun yaşadığı bu durum, Türkiye'deki sığınmacıların karşılaştığı zorluklara dikkat çekiyor. Özellikle HIV gibi kronik rahatsızlıkları olan sığınmacıların tedaviye erişimlerinin engellenmesi, insan hakları ihlali olarak değerlendiriliyor. Yetkililerin bu konuda daha duyarlı olması ve gerekli düzenlemeleri yapması gerekiyor.

Aabo'nun durumu, sığınmacıların sağlık haklarına erişiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Uluslararası toplumun ve sivil toplum kuruluşlarının bu konuda daha fazla çaba göstermesi, benzer durumların yaşanmaması için kritik önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, sağlık hakkı temel bir insan hakkıdır ve herkesin eşit şekilde erişebilmesi sağlanmalıdır.