CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan protestolara katılan ve sosyal medya paylaşımı nedeniyle tutuklanan üniversite öğrencisi Eren Üner, gözaltı sürecinde polis şiddetine uğradığı iddiasıyla gündeme geldi. 23 yaşındaki Üner, yaşadığı kötü muamele nedeniyle polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Gözaltında Şiddet İddiası
Eren Üner, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, gözaltında yaşadığı kötü muameleyi detaylı bir şekilde anlattı. Üner, 8 milyonu aşkın görüntüleme alan paylaşımına rağmen hiçbir yetkilinin kendisiyle iletişime geçmediğini belirtti. Tarih bölümü ikinci sınıf öğrencisi olan Üner, bazı polis memurlarının, İmamoğlu protestoları sırasında gözaltına aldıkları kişilerin görüntülerini, hakaret ve tehdit notlarıyla sosyal medya hesaplarından paylaşmalarını kendi X hesabına taşımıştı. Bu durum üzerine söz konusu polis memurları Üner hakkında şikayetçi oldu ve hakkında soruşturma başlatıldı. 24 Mart 2025 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınan Üner, emniyet ve adliyedeki işlemlerinin ardından tutuklanarak yaklaşık 15 gün cezaevinde kaldı. Tahliyesinin ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, gözaltı işlemleri sırasında işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını ifade etti.
Polislere Yöneltilen Suçlamalar
Üner, İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde görevli polis memurları hakkında "işkence", "kasten yaralama", "tehdit", "hakaret" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Avukatları tarafından sunulan dilekçede, Üner'in gözaltına alındıktan sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü binasındaki bir çalışma odasına götürüldüğü belirtildi. Dilekçede, Üner'in bu odada 6 polis memuru tarafından saatlerce darbedildiği, fiziksel şiddet ve işkenceye maruz kaldığı ifade edildi. Ayrıca Üner’in ve ailesinin ölümle tehdit edildiği, “vatan haini” denilerek ağır hakaret ve küfürlere uğradığı da dile getirildi.
Avukatın İhmali İddiası
Dilekçede dikkat çeken bir diğer nokta ise, Eren Üner’in darp edildiği sırada Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında görevlendirilen, İstanbul 2 No’lu Baro’ya bağlı avukat İ.G’nin de Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne geldiği belirtilmesi. Darp anına tanık olmasına rağmen avukat İ.G’nin herhangi bir müdahalede bulunmadığı, yalnızca görevli polis memurlarına hitaben “O kadar dövmeyin, az dövün” şeklinde bir ifade kullandığı iddia edildi.
Üner'in vücudunun çeşitli yerlerinde darp izleri bulunduğu aktarılan dilekçede, adliyeye sevk edilirken darp cebir raporu alınmak üzere hastaneye götürüldüğü ancak hekim kontrolünden önce tehdit edildiği ve hekim yanında konuşmaması söylendiği belirtildi. Cezaevi görevlilerinin durumu fark etmesi üzerine detaylı bir rapor alındığı ve darp izlerinin tespit edildiği ifade edildi.
Eren Üner'in avukatları, müvekkillerinin gözaltında bulunduğu süre boyunca darp, hakaret ve tehdit ederek işkence suçu işleyen ve görevini kötüye kullanan polis memurları hakkında suç duyurusunda bulunmanın zorunlu hale geldiğini vurguladı. Üner'in yaşadığı bu olay, gözaltı süreçlerinde yaşanan insan hakları ihlalleri konusunu bir kez daha gündeme getirdi.
