Gezi Parkı davası hükümlüsü şehir plancısı Tayfun Kahraman'dan çarpıcı açıklamalar geldi. Kahraman, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan büyük operasyonun ardından Silivri'de kendisiyle birlikte 5 şehir plancısı olduğuna dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu. Peki, Tayfun Kahraman neden tutuklu ve bu durumun arkasında yatan sebepler neler? ## Şehir Plancıları Neden Hedefte? Tayfun Kahraman, şehir plancılığı mesleğinin kamu yararını önceleyen doğası gereği şehirlerin planlı, sağlıklı ve güvenli olması için çalışmayı gerektirdiğini vurguladı. Bu durumun bazı kesimlerin rant musluklarının kesilmesi anlamına geldiğini belirten Kahraman, "Kenti rant alanı olarak gören anlayışın, imar aflarının, akla ve bilime aykırı her türlü girişimin engellenmesi demek. Bizler, rant ve vurgun düzenine karşı çıktığımız için buradayız" ifadelerini kullandı. Kahraman'ın bu sözleri, şehir planlamasının sadece binaların yerleştirilmesiyle ilgili olmadığını, aynı zamanda kamu yararının korunması ve rantın engellenmesi gibi önemli bir rolü olduğunu da ortaya koyuyor. Şehir plancıları, bu rolleri nedeniyle bazı kesimlerin hedefi haline gelebiliyor. Peki, şehir plancıları tam olarak ne iş yapar ve görevleri nelerdir? * Şehirlerin planlı gelişmesini sağlamak * Kamu yararını gözetmek * Rant ve vurgun düzenine karşı çıkmak * İmar aflarını engellemek * Akla ve bilime aykırı girişimleri durdurmak ## Gezi Parkı Davası ve Şehir Plancılarının Rolü Gezi Parkı davası, Türkiye'de büyük yankı uyandıran ve birçok kişinin tutuklanmasına neden olan bir süreç oldu. Bu dava kapsamında tutuklananlar arasında şehir plancıları da yer alıyor. Gezi Parkı'nın planlanması ve imar süreçlerinde şehir plancılarının rolü, davanın seyrini etkileyen önemli bir faktör oldu. Tayfun Kahraman'ın tutukluluğu da bu dava kapsamında devam ediyor. ## Sonuç Tayfun Kahraman'ın açıklamaları, şehir planlamasının sadece teknik bir konu olmadığını, aynı zamanda politik ve sosyal boyutları da olduğunu gösteriyor. Şehir plancılarının kamu yararını gözeterek rant düzenine karşı çıkması, onların hedef haline gelmesine neden olabiliyor. Gezi Parkı davası ve bu dava kapsamında tutuklanan şehir plancıları, Türkiye'de şehir planlaması ve kamu yararı arasındaki ilişkiyi bir kez daha gündeme getiriyor. Bu durum, Türkiye'de şehir planlaması ve kamu yararı arasındaki hassas dengeyi gözler önüne seriyor.