Manisa'nın Sarıgöl, Alaşehir ve Salihli ilçelerinin kesişim noktasında bulunan Yılmaz Mahallesi'nden geçen Gediz Nehri, ne yazık ki kirlilik sorunuyla boğuşmaya devam ediyor. Ege Bölgesi'nin en önemli tarımsal su kaynaklarından biri olan Gediz, fabrikaların, tarımsal işletmelerin ve evsel atık sularının yarattığı kirlilik nedeniyle ciddi bir tehdit altında bulunuyor. Gediz Nehri'nin eski sağlıklı günlerine dönmesi için tam 30 yıldır mücadele eden Gediz Havzası Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma (GEMA) Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, bu vahim durumu durdurmak için yetkililerden ve sanayicilerden acil destek beklediğini dile getiriyor.

Gediz Nehri Neden Bu Kadar Kirli?

Gediz Nehri'nin kirlenmesinin temelinde birkaç önemli faktör yatıyor:

• Sanayi Atıkları: Bölgedeki 3 büyük fabrika, arıtma tesisleri yetersiz olduğu için nehre doğrudan atık su bırakıyor. Bu atıklar, ağır metaller ve kimyasal maddeler içerdiği için su canlıları ve tarım arazileri için büyük bir tehlike oluşturuyor.
• Tarımsal Atıklar: Bölgedeki yaklaşık 40 tarımsal işletme, ilaçlama ve gübreleme sonucu oluşan atıkları da Gediz Nehri'ne karışıyor. Bu durum, suyun niteliğini bozarak alg patlamalarına ve oksijen seviyesinin düşmesine neden oluyor.
• Evsel Atıklar: Nüfusun yoğun olduğu yerleşim yerlerinden gelen evsel atık sularının da arıtılmadan nehre bırakılması, kirliliği daha da artırıyor.

Bu faktörlerin bir araya gelmesiyle Gediz Nehri, adeta bir zehir deposuna dönüşmüş durumda. Suyun rengi ve kokusu değişmiş, balık ölümleri yaşanmış ve tarım arazileri zarar görmeye başlamış.

Vakıf Başkanı'ndan Yardım Çağrısı

Gediz Havzası Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma (GEMA) Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, yıllardır Gediz Nehri'nin kurtarılması için mücadele ediyor. Kilimcigöldelioğlu, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Gediz Nehri Kurtulabilir mi?

Gediz Nehri'nin kurtarılması için acil ve kapsamlı önlemler alınması gerekiyor. Öncelikle, fabrikaların ve işletmelerin arıtma tesislerini modernize etmeleri ve atık sularını arıtmadan nehre bırakmamaları gerekiyor. Belediyelerin de evsel atık sularını arıtacak tesisler kurmaları ve mevcut tesislerin kapasitelerini artırmaları gerekiyor. Ayrıca, çiftçilerin bilinçlendirilerek tarımsal atıkların kontrol altına alınması da büyük önem taşıyor. Tüm bu önlemlerin alınmasıyla Gediz Nehri'nin yeniden canlanması ve eski sağlıklı günlerine dönmesi mümkün olabilir.

Gediz Nehri'nin kirliliği sadece Manisa'yı değil, tüm Ege Bölgesi'ni etkileyen bir sorun. Bu nedenle, sorunun çözümü için tüm paydaşların işbirliği yapması ve sorumluluk alması gerekiyor. Aksi takdirde, Gediz Nehri'nin yok olması ve bölgedeki yaşamın olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz olacaktır. Unutmayalım ki, su hayattır ve Gediz Nehri'ni kurtarmak, geleceğimizi kurtarmak anlamına gelir.