Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Reyhan Körpe'nin açıklamalarıyla gündeme gelen olayda, Çanakkale'de bulunan ve İngilizler tarafından inşa edilen dünyanın ilk prefabrik hastanesine ait olduğu düşünülen tarihi bir çeşme taşının, sahil kenarındaki bir duvarın içinde unutulmuş olduğu ortaya çıktı. Bu durum, bölgedeki tarih meraklıları ve araştırmacılar arasında büyük bir heyecan yarattı. Prof. Dr. Körpe, bu taşın Çanakkale Savaşı dönemine ait önemli bir hatıra olduğunu ve mutlaka korunması gerektiğini vurguladı.
Tarihi Çeşme Taşının Önemi
Prof. Dr. Reyhan Körpe, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bu çeşme taşı, sadece bir taş parçası değil, aynı zamanda Çanakkale Savaşı'nın canlı bir tanığıdır. İngilizler tarafından kurulan bu prefabrik hastane, savaş sırasında yaralanan askerlere hizmet vermiş ve bu çeşme de o hastanenin bir parçası olarak kullanılmıştır. Bu nedenle, bu taşın korunması, tarihimize sahip çıkmak anlamına gelmektedir" ifadelerini kullandı. Körpe, yetkililere ve ilgili kuruluşlara çağrıda bulunarak, taşın bulunduğu yerden çıkarılarak uygun bir şekilde sergilenmesi ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğini belirtti.
Prefabrik Hastanenin Tarihi
Çanakkale'de kurulan bu prefabrik hastane, döneminin en modern sağlık kuruluşlarından biriydi. Savaş sırasında yaralanan binlerce askerin tedavi edildiği bu hastane, İngiliz ordusunun lojistik yeteneklerini de gözler önüne seriyordu. Hastanenin yapımında kullanılan prefabrik malzemeler, İngiltere'den getirilerek kısa sürede monte edilmiş ve hizmete açılmıştı. Bu durum, savaşın acımasız koşullarında bile insanlığın sağlık hizmetlerine verdiği önemi göstermesi açısından büyük bir öneme sahiptir.
Çeşme Taşının Geleceği
Peki, bu tarihi çeşme taşının geleceği ne olacak? Prof. Dr. Reyhan Körpe'nin çağrıları ve kamuoyunun ilgisi, yetkilileri harekete geçirecek mi? Taşın bulunduğu duvardan çıkarılarak uygun bir şekilde sergilenmesi ve gelecek nesillere aktarılması için neler yapılabilir? Bu soruların cevapları, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Ancak, şu an için bilinen tek şey, Çanakkale'nin tarihi zenginliklerinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için hepimizin sorumluluk taşıdığıdır.
