Barış İçin Birleşme Çağrısı: İktidardan Umut Kesildi!
Gündem

Barış İçin Birleşme Çağrısı: İktidardan Umut Kesildi!


03 November 20255 dk okuma24 görüntülenmeSon güncelleme: 15 November 2025

Hakların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti),Emekçi Hareket Partisi (EHP),Emek Partisi (EMEP),Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF),Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) bir araya gelerek önemli bir çalıştaya imza attılar. "Barış ve Demokrasi için Buluşuyoruz Mücadelenin Olanaklarını Konuşuyoruz" başlığıyla düzenlenen çalıştay, Türkiye'nin içinde bulunduğu kritik süreçte barış arayışlarına yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor. Çalıştayda, anayasal düzenin mevcut durumu, hak ve özgürlüklerin geleceği, kayyım uygulamaları, otoriterleşme süreci ve yeni dönemde barış arayışlarının olanakları masaya yatırıldı. Ortak bir sonuç metni yayımlayan partiler, barışın ancak ortak mücadeleyle kazanılabileceğine vurgu yaptı.

Türkiye'nin Siyasi İklimi ve Barış Arayışları

Çalıştay sonuç metninde, siyasal iktidarın son yıllarda çıkardığı yasalar, eğitim müfredatına müdahaleleri ve yargı paketleriyle tek merkezli, hukuk dışı, cinsiyetçi ve keyfiyete bağlı bir yönetim inşa ettiği belirtildi. Ortadoğu'daki gelişmelerin de etkisiyle iktidarın hala "barış" olarak adlandıramadığı bir sürecin yaşandığına dikkat çekilirken, silahların devreden çıkmasının ve toplumsal-siyasi çözüm olanaklarının geliştirilmesinin önemi vurgulandı. Ancak, baskıcı, yasakçı ve sansürcü politikalarla malul siyasi iktidarın, siyasi haklar, cezaevleri ve siyasi tutsaklar bakımından adım atmaması, Kürt halkının anadilinin kullanımı dahil Kürt sorununun demokratik, eşit haklara dayalı barışçıl çözümü için gerekliliklerin gündeme bile gelmemesi eleştirildi. Bu durumun, sürecin demokratikleşmeye değil, demokrasisiz bir barışa doğru evriltilmeye çalışıldığını gösterdiği ifade edildi.

Ortak Mücadele Vurgusu: Barış İktidardan Beklentiyle Gelmez!

Partiler, sahici barışın ancak hukukun ve adaletin tesis edilmesi ve demokrasi mücadelesinin birlikte yürütülmesi ile mümkün olduğuna inanıyor. Kayyım kararlarının geri çekilmesi, hasta tutsakların serbest bırakılması, AYM ve AİHM kararlarının uygulanması için hiçbir yasal engel olmadığı, yalnızca siyasi irade eksikliği olduğu vurgulandı. Kürt sorununun eşit haklara dayalı çözümünü ve ülkenin demokratikleşmesini temel alan bir barış hattının önemi vurgulanırken, emek, demokrasi ve barış güçlerinin bu hattı birlikte örmesi, demokratik hakları ve siyasal özgürlükleri kazanması gerektiği belirtildi. "Barış ve demokrasi mücadelesi, iktidardan beklentiyle ve bekleyerek değil; ancak halkın kendi özgücüyle, birleşik mücadelesiyle kazanılabilir."

Geleceğe Yönelik Çağrı: Birleşik Mücadele Şart!

Çalıştay sonuç metninde, partilerin, sendikaların, meslek örgütlerinin, kadın ve gençlik inisiyatiflerinin, inanç örgütlerinin, ekoloji ve köylü hareketlerinin, doğasını, suyunu, toprağını ve varlığını savunan tüm halk örgütleri ile demokrasi ve barışı esas alan siyasi yapıların özgünlükleriyle dahil olduğu ortak-birleşik bir mücadele hattında buluşması gerekliliğinin her zamankinden daha açık olduğu ifade edildi. Halkın örgütlülüğü ve birleşik mücadelesinin, değiştirici ve dönüştürücü gücü açığa çıkaracağına inanılıyor. Bu inançla, barışın, demokrasinin ve özgürlüğün ortak mücadele imkanının güçlendirilmesi ve büyütülmesi için bu sorumluluğu duyan tüm toplumsal ve siyasal kesimlere çağrıda bulunuldu.

Çalıştay, Türkiye'nin içinde bulunduğu zorlu süreçte barış ve demokrasi umudunu yeşertmeyi amaçlayan önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Partilerin ortak mücadele vurgusu ve iktidardan beklenti olmaması, barışın ancak halkın kendi gücüyle kazanılabileceği inancını yansıtıyor. Bu birlikteliğin gelecekte nasıl bir etki yaratacağı ise merak konusu.