İzmir'de yaşayan arkeolog Tolga Özaltın, alışılmadık bir tutkuyla geçmişin izlerini geleceğe taşıyor. Anneannesiyle geçirdiği çocukluk yıllarının etkisiyle nakış sanatına merak salan Özaltın, bu alanda gösterdiği başarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 'Hesap İşi Sanatçısı' unvanına layık görüldü. Peki, bir arkeologun nakışla buluşma hikayesi nasıl başladı?

Arkeolog ve Nakış: Sıradışı Bir Tutku

Arkeoloji ve nakış... İlk bakışta birbirinden çok farklı gibi duran bu iki alan, Tolga Özaltın'ın hayatında mükemmel bir uyum yakalıyor. Özaltın, işinden arta kalan zamanlarda kendini nakış sanatına adıyor ve özellikle geleneksel nakışlar üzerine yoğunlaşıyor. Osmanlı döneminden günümüze ulaşan nakışların replikalarını üreten veya desenlerini işleyen Özaltın, bu unutulmaya yüz tutmuş sanatı yaşatma misyonunu üstleniyor.

Anneannenin İzinde

Tolga Özaltın'ın nakışa olan ilgisi, çocukluk yıllarında anneannesi ve diğer aile büyükleriyle geçirdiği zamanlara dayanıyor. Onların elinden düşürmediği iğne ve iplikler, Özaltın'ın merakını uyandırmış ve onu bu sanata yöneltmiş. Özaltın, anneannesinin izinden giderek geleneksel nakış tekniklerini öğrenmiş ve kendi yeteneğiyle birleştirerek özgün eserler ortaya koymaya başlamış.

Hesap İşi Sanatçısı Unvanı

Tolga Özaltın'ın nakış alanındaki çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından takdirle karşılandı. Bakanlık, Özaltın'ı Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı olarak 'Hesap İşi Sanatçısı' unvanına layık gördü. Bu unvan, Özaltın'ın geleneksel nakış sanatını yaşatma ve gelecek nesillere aktarma konusundaki kararlılığını daha da pekiştirdi.

Hesap işi, Türk el sanatları içinde önemli bir yere sahip olan bir nakış tekniğidir. Genellikle keten kumaş üzerine, ipliklerin sayılmasıyla oluşturulan geometrik desenlerden oluşur. Bu teknik, sabır ve özen gerektirdiği kadar, matematiksel bir yetenek de gerektirir.

Tolga Özaltın'ın arkeoloji bilgisi ve nakış yeteneği bir araya geldiğinde, ortaya sadece estetik değeri yüksek eserler çıkmıyor, aynı zamanda geçmişin izlerini taşıyan kültürel bir miras da yeniden canlanıyor. Özaltın'ın çalışmaları, geleneksel sanatların korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşıyor.

Tolga Özaltın'ın hikayesi, bir tutkunun insan hayatını nasıl değiştirebileceğinin ve geçmişle gelecek arasında nasıl bir köprü kurabileceğinin en güzel örneklerinden biri. Onun çalışmaları, unutulmaya yüz tutmuş geleneksel sanatlara yeniden hayat verirken, aynı zamanda kültürel mirasımızın korunmasına da önemli katkılar sağlıyor.