Antalya Körfezi Alarm Veriyor: Sintine Atığı 3 Kat Arttı!
Gündem

Antalya Körfezi Alarm Veriyor: Sintine Atığı 3 Kat Arttı!


01 May 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 04 June 2025

Antalya Körfezi'nde deniz kirliliği alarm veriyor! Akdeniz Üniversitesi'nden Doç. Dr. Gönül Tuğrul İçemer'in yaptığı açıklamaya göre, Antalya Körfezi'nde büyük tonajlı gemilerden günübirlik teknelere kadar birçok deniz aracının motor çalışması sırasında ortaya çıkan sintine suyu atıkları ciddi bir kirlilik oluşturuyor ve bu kirlilik son dönemde 3 katına kadar çıkmış durumda.

Kirlilik Oranı Tehlike Sınırını Aştı!

Pandemi süreci ve sonrasında Antalya'nın gözde turistik bölgelerinden Phaselis gibi yerlerde yapılan ölçümler, deniz suyundaki kirlilik oranının yasal sınır olan 0,5 miligram/litre seviyesinin 3 katı üzerine çıkarak 1,5 miligram/litreye ulaştığını gösteriyor. Bu durum, hem denize girenler hem de gemilerde çalışanlar için kanser riski de dahil olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarıyor.

Sintine suyu, gemilerin makine dairelerinde biriken yağlı atık sulardır. Bu sular, çeşitli kimyasal maddeler, ağır metaller ve petrol türevleri içerir. Sintine atıklarının denize deşarj edilmesi, deniz ekosistemi için büyük bir tehdit oluşturur. Deniz canlılarının ölümüne, deniz suyunun kirlenmesine ve deniz ürünlerinin kalitesinin düşmesine neden olur.

Sintine Atığının Tehlikeleri Nelerdir?

  • Deniz canlılarının ölümüne yol açar.
  • Deniz suyunun kirlenmesine neden olur.
  • Deniz ürünlerinin kalitesini düşürür.
  • İnsan sağlığı için risk oluşturur.
  • Kanser riskini artırır.

Çözüm Ne Olmalı?

Antalya Körfezi'ndeki sintine atığı sorununa çözüm bulmak için öncelikle denetimlerin sıklaştırılması ve yasal düzenlemelere uyulması gerekmektedir. Ayrıca, gemilerin sintine sularını arıtma tesislerinde bertaraf etmeleri sağlanmalıdır. Bireysel olarak da deniz temizliğine katkıda bulunmak için bilinçli davranmak ve çevreyi korumak önemlidir.

Antalya Körfezi'ndeki bu tehlikeli durum, sadece deniz canlıları ve insanlar için değil, aynı zamanda turizm sektörü için de ciddi bir tehdit oluşturuyor. Yetkililerin ve ilgili kurumların bu konuda acil önlemler alması, hem çevremizi korumak hem de turizm gelirlerimizi sürdürülebilir kılmak adına büyük önem taşıyor. Unutmayalım ki, temiz bir deniz, sağlıklı bir gelecek demektir.