
Allah'ın Gazabı: Helak Olan Kavimlerin İbretlik Hikayeleri!
Kur'an-ı Kerim, insanlığa yol gösterici son ilahi kitaptır. İçerisinde barındırdığı geçmiş kavimlerin kıssaları ise, bizler için önemli dersler ve ibretler sunmaktadır. Bu kıssalar, toplumların nasıl yükseldiğini ve çöktüğünü, Allah'ın emirlerine uyup uymamanın sonuçlarını gözler önüne serer. Gelin, Kur'an'da bahsedilen ve Allah'ın gazabına uğrayarak helak olan kavimlerin hikayelerine yakından bakalım.
Hz. Nuh'un Kavmi: Tufanla Gelen Azap
Hz. Adem'den sonra yeryüzünde çoğalan insanlık, zamanla hak dinden uzaklaşarak putlara tapmaya başladı. Allah, onlara Nuh aleyhisselamı peygamber olarak gönderdi. Ancak kavmi, Nuh'un (as) öğütlerini dinlemedi, hatta onu alaya aldı. Nuh (as),kavminin iman etmesinden ümidini kesince onların helak olmalarını istedi. Allah da ona bir gemi yapmasını emretti. Gemiye müminlerle birlikte her cinsten hayvanı almasını söyledi. Ardından büyük bir tufan gerçekleşti. İman etmeyenler boğuldu ve helak oldu.
Kur'an'da Nuh kavminin helak sebebi şöyle açıklanır:
"Andolsun, biz Nûh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik. O da dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı. Neticede onlar zulümlerini sürdürürlerken tûfan kendilerini yakalayıverdi." (Ankebut, 14)
“Hataları (küfür ve isyanları) yüzünden suda boğuldular ve cehenneme sokuldular da kendileri için Allah’tan başka yardımcılar bulamadılar.” (Nuh, 25)
Ad ve Semud Kavimleri: Nimetlere Nankörlüğün Bedeli
Yemen bölgesinde yaşayan Ad kavmi, Allah'ın kendilerine bahşettiği nimetlere rağmen şirke düşmüştü. Allah, onlara Hud aleyhisselamı peygamber olarak gönderdi. Ancak Ad kavmi, Hud'un (as) uyarılarını dikkate almadı ve şiddetli bir rüzgar ile helak oldu.
Kur'an'da Ad kavminin durumu şöyle anlatılır:
"Ad kavmi ise yeryüzünde haksız olarak büyüklük taslamış, “Bizden daha güçlü kim var?” demişlerdi. Onlar, kendilerini yaratan Allah’ın onlardan daha güçlü olduğunu görmediler mi? Onlar bizim ayetlerimizi inkar ediyorlardı.” (Fussilet, 15)
Ad kavminin ardından gelen Semud kavmi de, bolluk ve refah içinde yaşamasına rağmen şirke düşmüştü. Allah, onlara Salih aleyhisselamı peygamber olarak gönderdi. Semud kavmi, Salih'in (as) uyarılarını dinlemedi ve mucize olarak verilen deveyi öldürdü. Bunun üzerine şiddetli bir gök gürültüsüyle helak oldular.
Kur'an'da Semud kavmi hakkında şunlar yazılıdır:
"Andolsun biz, “Allah’a kulluk edin” diye (uyarması için) Semûd kavmine, kardeşleri Salih’i peygamber olarak göndermiştik. Bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen iki grup olmuşlar.” (Neml, 45)
“Semûd kavmi, azgınlığı sebebiyle yalanladı Hani onların en bedbaht olanı (fesat çıkarmak için) ileri atılmıştı. Allah’ın Resülü de onlara şöyle demişti: “Allah’ın devesini ve onun su içme hakkını koruyun. Fakat onlar, onu yalanladılar ve deveyi boğazladılar. Bunun üzerine Rableri, suçlarından dolayı onları” helak etti ve kendilerini yerle bir etti.” (Şems, 13-14)
Lut Kavmi: Ahlaksızlığın Sonu
Lut aleyhisselam, Sedom kavmine peygamber olarak gönderildi. Bu kavim, ahlaksızlığın ve sapkınlığın her türlüsünü yapıyordu. Homoseksüellik gibi iğrenç fiilleri alenen işlemekteydiler. Lut (as),kavmini doğru yola davet etti. Ancak onlar, daveti kabul etmediler ve helak edildiler.
Kur'an'da Lut kavmi hakkında şunlar belirtilir:
"Lût’u da (Peygamber olarak gönderdik.) Hani o kavmine şöyle demişti: 'Göz göre göre o çirkin işi mi yapıyorsunuz?. Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi varıyorsunuz? Doğrusu siz ne yaptığını bilmez bir toplumsunuz.” (Neml, 54-55)
“Biz Lût’a da bir hikmet ve bir ilim verdik ve onu çirkin işler yapan memleketten kurtardık. Gerçekten onlar kötü bir toplum idiler, fasık (Allah’ın emrinden çıkan kimseler) idiler.” (Enbiya, 74)
Firavun ve Ordusu: Kibrin ve Zulmün Cezası
Firavun, Mısır'da hüküm süren zalim bir hükümdardı. İsrailoğullarını köle olarak kullanıyor, onlara zulmediyordu. Musa aleyhisselam, Firavun'u tevhid inancına davet etti. Ancak Firavun, kibirinden ve zulmünden vazgeçmedi. Sonunda askerleriyle birlikte denizde boğularak helak oldu.
Kur'an'da Firavun ve ordusunun akıbeti şöyle anlatılır:
“İman eden bir kavim için Mûsâ ile Firavun’un haberlerinden bir kısmını sana gerçek olarak anlatacağız” Şüphe yok ki, Firavun yeryüzünde (ülkesinde) büyüklük taslamış ve ora halkını sınıflara ayırmıştı. Onlardan bir kesimi eziyor, oğullarını boğazlıyor, kadınlarını ise sağ bırakıyordu. Şüphesiz o bozgunculardandı.” (Kasas, 3-4)
“Bunun üzerine Mûsâ’ya, 'asan ile denize vur' diye vahyettik. Deniz derhal yarıldı. Her parçası koca bir dağ gibiydi. Ötekileri de oraya yaklaştırdık. Mûsâ’yı ve beraberindekilerin hepsini kurtardık. Sonra ötekileri suda boğduk.” (Şuara, 63-66)
Bu kıssalar, bizlere önemli dersler vermektedir. Geçmiş kavimlerin hatalarından ders alarak, Allah'ın emirlerine uymalı, zulümden, ahlaksızlıktan ve şirke düşmekten kaçınmalıyız. Aksi takdirde, bizler de aynı akıbete uğrayabiliriz.