AB'den Türkiye Raporu! Ursula Unuttu, Adaylık Tehlikede mi?
Gündem

AB'den Türkiye Raporu! Ursula Unuttu, Adaylık Tehlikede mi?


05 November 20255 dk okuma28 görüntülenmeSon güncelleme: 06 December 2025

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, merakla beklenen 2025 Genişleme Paketi kapsamındaki 'Türkiye Raporu'nu kamuoyuyla paylaştı. Rapor, Türkiye'nin AB ile ilişkilerindeki mevcut durumu ve geleceğine dair önemli değerlendirmeler içeriyor. Özellikle Türkiye'nin aday ülke statüsü ve AB'nin stratejik ortaklık vurgusu dikkat çekiyor.

Türkiye AB'nin Kilit Ortağı mı?

Raporda, "Türkiye, birçok ortak çıkar alanında AB’nin aday ülkesi ve kilit ortağı olmaya devam etmektedir" ifadesi yer alıyor. AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Marta Kos, Türkiye'nin stratejik önemine vurgu yaparak, "Türkiye, Doğu Akdeniz’de olduğu gibi Karadeniz bölgesinde de aynı stratejik çıkarlara sahip olduğumuz aday ülke ve kilit bir ortaktır. Bu bölgelerde, bölgesel bağlantısallık gündemi üzerinde birlikte çalışıyoruz" şeklinde konuştu. Bu ifadeler, AB'nin Türkiye ile iş birliğine verdiği önemi gösteriyor. Ancak, raporda yer alan eleştiriler de göz ardı edilmemeli.

Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü Eleştirisi

Kos, Türkiye'deki demokratik standartlar, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve temel haklara saygıyla ilgili eleştirilerde bulundu. Ayrıca, Türkiye ile katılım müzakerelerinin 2018 yılından bu yana durma noktasında kaldığını hatırlattı. Bu durum, AB'nin Türkiye'ye yönelik beklentilerini ve endişelerini açıkça ortaya koyuyor. Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor'un açıklamaları ise dikkat çekiciydi:

“Türkiye aday bir ülkedir. Bunu (AB Komisyonu Başkanı) Ursula von der Leyen’e de hatırlatmak gerekir, çünkü sürekli aday ülkelerden bahsederken Türkiye’yi unutuyor.”

Amor, Türkiye'nin aday ülke statüsünün unutulmaması gerektiğini vurgulayarak, ilişkiler ile katılım süreci arasında ayrım yapılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, savunma ve üyelik arasında bir bağlantı kurulmaması gerektiğini ifade etti. Amor, "Kestirme yol yok. Biz hâlâ demokratik ülkelerden oluşan bir birliğiz ve böyle kalmak istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Bu sözler, AB'nin değerlerine bağlılığını ve Türkiye'den beklentilerini net bir şekilde ortaya koyuyor.

Türkiye-AB İlişkilerinin Geleceği

AB Komisyonu'nun Türkiye Raporu, ilişkilerin karmaşık ve çok boyutlu olduğunu gösteriyor. Bir yandan stratejik ortaklık vurgusu yapılırken, diğer yandan demokratik standartlar ve hukukun üstünlüğü konularında eleştiriler yöneltiliyor. Türkiye'nin AB sürecindeki geleceği, bu iki unsur arasındaki dengeye bağlı olacak gibi görünüyor. Türkiye'nin reform çabaları ve AB'nin destekleyici yaklaşımı, ilişkilerin yeniden canlanması için kritik öneme sahip. Unutulmamalıdır ki, Türkiye'nin AB üyeliği, her iki taraf için de önemli fırsatlar sunmaktadır. Ancak, bu fırsatların değerlendirilebilmesi için karşılıklı anlayış ve iş birliği şarttır.